Dişçi Korkusu Elektrodermal Veri Tekniği ile Ölçülebilir Mi?
Dental anksiyete, halk arasında bilinen adı ile Dişçi Korkusu, kişinin diş hekimi ve diş kliniği ile karşı karşıya geldiği durumlarda yaşadığı, çeşitli duygusal/motivasyonel değişikliklerin (endişe, korku, stres ve/veya heyecan) gözlemlendiği duygusal bir durumdur. Dişçi korkusunun etkileri hem hastayı hem de diş hekimini etkileyebilir. Hastaların çoğu, önceki deneyimler veya çevresel faktörler nedeniyle önemli ölçüde genel anlamda kaygı ve stres yaşar. Şiddetli anksiyetesi olan hastalar, genellikle korkularını bastıramazlar ve kusma, ağlama, bağırma gibi duygusal tepkileri klinik ve cerrahi müdahaleyi engelleyebilir.
Elektrodermal Veri Tekniği
Bu nedenle genel anestezi ve/veya sedasyon gerekebilir. Hastanın detaylı muayenesi ve uygun yaklaşımın seçilmesi genel anestezi ve sedasyon kullanımının önlenmesine yardımcı olabilir; yani müdahalenin rutin klinik koşullar altında yapılmasına izin verebilir. Böylece gereksiz ve yüksek riskli işlemlerden kaçınılır ve hasta ile diş hekimi arasında karşılıklı güven ortamı kurulur. Karşılıklı tesis edilen güven ortamı ise hastanın dişçi korkusunu yenmesine veya bastırmasına yardımcı olur. Bu durum, klinik açıdan oldukça kritik bir süreçtir. İşte bu tarz bir durumda, elektrodermal aktivitesi ölçülen hastanın dişçi korkusunun ve kaygısının hangi klinik evrede nasıl gerçekleştiğini anlamak mümkündür.
Galvanik cilt tepkisi (GSR) olarak bilinen elektrodermal aktivite (EDA), gönüllü olarak kontrol edilemeyen bilinçsiz motivasyonel davranışların ölçülmesini sağlar. Deri vücudun en büyük organıdır ve otonom sempatik sinir sistemi tarafından kontrol edilen bir sistem aracılığıyla tüm bilişsel ve duygusal uyaranlara tepki verir.
Bu reaksiyonlar cilt iletkenliğindeki değişiklikler aracılığıyla gözlemlenebilir, gözlemlenen bu durumlar, deri uyarılma seviyesi (SCL), deri uyarılma yanıtı (SCR) ve duruma bağlı deri uyarılma yanıtı (e-SCR) olarak karşımıza çıkar. Bu seviyelerdeki anlamlı değişkenler, nabız bilgisi ile bir araya getirildiğinde, anlamlı motivasyonel sonuçların ölçümlenebilir olmasını sağlar. Bu da GSR tekniğini duygusal/motivasyonel değişikliklerin araştırılması için ideal psikofizyolojik veri toplama tekniklerinden biri yapar.
Elektrodermal Veri Tekniği ile Dişçi Korkusu ölçümü nasıl oluyor?
Dental anksiyete (dişçi korkusu) psikofizyolojik tekniklerden biri olan elektrodermal veri tekniği (GSR) ile ölçülebilmektedir.
Plasebo hastalarında bugüne kadar ancak deneyimli diş hekimlerinin teşhis edebildiği psikosomatik ruh hali değişiklikleri, psikofizyolojik veri toplama ile tespit edilebilir hale geldi. Klinik müdahale sırasında diş hekiminin kullandığı bazı kelimelerin hastaların psikosomatik durumunu tetikleyerek olumsuz etkilediği gözlemlendi. Tetikleyici kelimeler olarak adlandırılan bu sözler, şiddetli kaygının ortaya çıkmasına neden olarak bulgulandı. Bu nedenle, klinik operasyonun diş hekimi tarafından özenle seçilmiş iletişim araçları ile yönetilmesi gerektiği anlaşılmış oldu.
Psikofizyolojik verilerinin analizi ile hastaların müdahale sırasındaki duygusal/motivasyonel değişimlerinin tespit edilebildiği fark edildi. Biyometrik parametrelerin eş zamanlı ölçümü, diş hekiminin deneyimiyle paralel olarak, diş hekiminin diş kaygısı ve dişçi korkusu olan hastalarda hangi prosedürlerin ve yaklaşımların kullanılması gerektiğine operasyon sırasında karar verilmesini sağlayabilir. Klinik ve cerrahi girişimlerde elektrodermal veri tekniği ve bileşenlerinin kullanımı ile ek sedasyon ve/veya genel anestezi yerine minimal cerrahi yaklaşımların kullanılması yönünde önemli bir adım atılmış olur. Ayrıca bu yaklaşımın hastaların diş hekimine olan güvenini ve etkileşimini artırmaya da katkı sağlayacağı düşünülmektedir…
Yeni araştırma ve saha çalışmalarında ağız cerrahisi aşamalarındaki duygusal/motivasyonel bulgular incelenebilir ve dişçi korkusu / dental anksiyetesi olan hastalara uygun cerrahi yaklaşımın belirlenmesi için hasta-diş hekimi etkileşimine dayalı işlem paketleri uygulanabilir görülmektedir.
Ayrıca, psikofizyolojik veri toplama cihazlarının, dental ünitelere ve benzeri klinik araçlara entegrasyonunu araştırmak için daha ileri çalışmalara ihtiyaç olduğu gözlemlenmektedir. Böylelikle diş hekimleri, dişçi korkusu ve dental anksiyetesi olan hastalara yaklaşımlarını güncel verileri anında kullanma olanağına sahip olurlar.
Benzeri şekilde sağlık iletişimini temel alan, hasta ve hekim müzakeresine dayalı tüm yaklaşımlarda, göz izleme tekniği, elektrodermal veri tekniği, yüz ifade analizi, nabız ölçümü vb. psikofizyolojik tekniklerin, hasta, hekim ve mekan verilerini toplamak konusunda yüksek güvenilirlik ve geçerlilikte uluslararası bilimsel veri sağladığı bilinmektedir. Bu veriler otonom sempatik sinir sistemine bağlı oldukları için, müdahalesiz ve yüksek güvenilirlikte veri olarak kabul görmektedir.
Elektrodermal Veri Tekniği ile Dişçi Korkusu ölçümü nasıl oluyor?
Dijital Deneyim Partneri ekibinden araştırmacıların da dahil olduğu, dişçi korkusu / dental anksiyete ölçümünün elektrodermal veri tekniği ile yürütüldüğü bu uluslararası bilimsel makalenin tamamını okuyarak, konu ve uygulanan yöntem bilim hakkında detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz. Siz de sağlık iletişim temelli bu tarz araştırmalarla ilgileniyorsanız. Bilgi almak için ve demo talebi için lütfen bize ulaşın. Demo talebinizi buraya tıklayarak oluşturabilirsiniz ≥